NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’T-TIB

<< 1988 >>

دعاء العائد للمريض

20- Ziyaret Edenin Hastaya Dua Etmesi

 

أخبرنا محمد بن عبد الله بن عبد الحكم عن شعيب عن الليث قال أنا خالد عن بن أبي هلال عن عائشة بنت سعد عن أبيها أنه اشتكى بمكة فجاء رسول الله صلى الله عليه وسلم يعوده فقال ادع الله يا رسول الله أن يكشف عني فدعا رسول الله صلى الله عليه وسلم له فقال اللهم اكشف عن سعد فشفع به ناسا ونضر به ناسا

 

[-: 7465 :-] Aişe binti Sa'd, babasından naklediyor: Sa'd, Mekke'de hastalandığı zaman Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onu ziyaret edince, Sa'd: "Ey Allah'ın Resulü! Allah'ın bu hastalığı benden gidermesi için dua et" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) onun için dua ederek: "Allahımf Sa'd'a bazı insanlara fayda, bazılarına ise zarar verecek şekilde şifa ver" dedi.

 

Tuhfe: 3935

Daha önce 6284'te tahrici geçmişti. 

 

 

أخبرنا محمد بن قدامة قال ثنا جرير عن منصور عن أبي الضحى عن مسروق عن عائشة قالت كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا أتى المريض يدعو له أذهب البأس رب الناس واشف أنت الشافي لا شفاء إلا شفاؤك شفاء لا يغادر سقما

 

[-: 7466 :-] Hz. Aişe der ki: Allah'ın Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) hastayı ziyaret ettiği zaman ona şöyle dua ederdi: "Bu hastalığı gider, ey insanların Rabbi ve şifa buyur. Ancak sen şifa

verirsin. Senin şifandan başka hiçbir şifa yoktur. Hiçbir hastalık bırakmayan bir şifa ihsan et."

 

Daha sonra 7467, 7468, 7503, 10782, 10783,10784,10785,10786, 10788'de tekrar gelecek. - Tuhfe: 17603

 

Diğer tahric: Buhari (5743, 5744, 5750); Müslim 2191 (46,47,48,49); İbn Mace (1619, 3520); Ahmed, Müsned (24175); İbn Hibban (2962, 2970, 2971, 2972).

 

 

أخبرنا إبراهيم بن يعقوب قال ثنا أبو النعمان قال ثنا أبو عوانة عن منصور عن إبراهيم عن مسروق عن عائشة قالت كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا أتي بالمريض أو أتى مريضا قال أذهب البأس رب الناس واشف أنت الشافي لا شفاء إلا شفاؤك شفاء لا يغادر سقما

 

[-: 7467 :-] Hz. Aişe der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e bir hasta getirildiği veya kendisi bir hastayı ziyaret ettiği zaman şöyle dua ederdi: "Bu hastalığı gider, ey insanların Rabbi ve şifa buyur. Ancak sen şifa verirsin. Senin şifandan başka hiçbir şifa yoktur. Hiçbir hastalık bırakmayan bir şifa ihsan et. "

 

Tuhfe: 17603

 

 

أخبرنا عبدة بن عبد الله قال أنا يحيى بن آدم قال ثنا إسرائيل عن منصور عن إبراهيم ومسلم بن صبيح عن مسروق عن عائشة قالت كان رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا عاد مريضا قال أذهب البأس رب الناس واشف أنت الشافي لا شفاء إلا شفاؤك شفاء لا يغادر سقما

 

[-: 7468 :-] Hz. Aişe'nin bildirdiğine göre Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) bir hastayı ziyaret ettiği zaman şöyle dua ederdi: "Bu hastalığı gider, ey insanların Rabbi ve şifa buyur. Ancak sen şifa verirsin. Senin şifandan başka hiçbir şifa yoktur. Hiçbir hastalık bırakmayan bir şifa ihsan et. "

 

Tuhfe: 17603

 

Diğer tahric: Buhari (5743, 5744, 5750); Müslim 2191 (46,47,48,49); İbn Mace (1619, 3520); Ahmed, Müsned (24175); İbn Hibban (2962, 2970, 2971, 2972).

 

 

أخبرنا إسحاق بن إبراهيم قال أنا معاوية بن هشام قال ثنا عمار بن زريق عن عبد الله بن عيسى عن أمية بنت هند عن عبد الله بن عامر بن ربيعة عن أبيه قال خرجت أنا وسهل بن حنيف نلتمس خمرا فوجدنا خمرا وغديرا وكان أحدنا يستحي أن يراه أحد قال فاستتر مني حتى إذا رأى أنه فعل نزع حبة من صوف فدخل الماء فنظرت إليه نظرة فأعجبني خلقه فأصبته بعين فأخذته قعقعة فدعوته فلم يجبني فأتيت رسول الله صلى الله عليه وسلم فأخبرته الخبر فقال قم بنا فأتاه فرفع عن ساقه فكأني أنظر إلى بياض وضح ساقه وهو يخوض إليه حتى أتاه فقال اللهم أذهب حرها ووصبها ثم قال له قم فقام قال رسول الله صلى الله عليه وسلم إذا رأى أحدكم من نفسه أو ماله أو أخيه ما يعجبه فليدع بالبركة

 

[-: 7469 :-] Abdullah b. Amir b. Rabl'a, babasından naklediyor: Ben ve Sehl b. Huneyf bir ağaçlık aramak için çıktık ve bir ağaçlıkla su birikintisi bulduk. Biz birbirimizi (çıplak) görmekten utandığımızdan göremeyeceğim bir yere gidip cübbesini çıkararak suya girdi. Ben kendisine baktığımda görünümü hoşuma gitti ve göz değince kendisini bir titreme aldı. Onu çağırdığımda bana karşılık vermedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) gidip olanları anlattığımda: "Bizi oraya götür" deyip gittik ve Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) elbiselerini baldırıarından yukarıya topladı. Hala suya girip ona doğru giderken baldırının beyazlığını görür gibiyim. Yanına gidip: ''Allahım! Bunun (nazarın) ateşini ve sıkıntısını gider" diye dua ettikten sonra: "Kalk" dedi. Sehl kalkınca Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem): "Kişi, kendinde, malında veya kardeşinde hoşuna giden bir şey gördüğünde ona bereket için dua etsin" buyurdu.

 

Tuhfe: 5037

 

Diğer tahric: İbn Mace (3506) "Nazar haktır" lafzıyla muhtasar olarak; Ahmed, Müsned (15700).

Daha sonra 9967, 9968, 10805'te tekrar gelecek.

 

 

وضوء العائد للمريض

21- Ziyaretçinin Hastaya Abdest Aldırması

 

أخبرنا محمد بن عبد الأعلى قال ثنا خالد قال ثنا شعبة عن محمد بن المنكدر عن جابر بن عبد الله أن رسول الله صلى الله عليه وسلم عاده وهو لا يعقل فتوضأ فصب عليه من وضوئه فعقل فقلت برئني كلالة فكيف الميراث فنزلت آية الفرض

 

[-: 7470 :-] Muhammed b. el-Münkedir, Cabir b. Abdillah'tan naklediyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hastalanıp kendinden geçmiş olan Cabir'i ziyaret ettiğinde, abdest alıp abdest suyundan üzerine döktü. Cabir kendine gelince:

 

"Kardeşlerim bana mirasçı olacak. Miras nasıl taksim edilir?" diye sordu. Bunun üzerine miras ayeti nazil oldu.

 

Tuhfe: 3043

Daha önce 71'de tahrici geçmişti.

 

 

نضح العائد في وجه المريض

22- Ziyaretçinin, Hastanın Yüzüne Su Serpmesi

 

أخبرنا مسعود بن جويرية قال ثنا المعافا يعني بن عمران عن هشام صاحب الدستوائي عن أبي الزبير عن جابر قال اشتكيت وعندي سبع أخوات فدخل علي النبي صلى الله عليه وسلم فنضح في وجهي ماء فأفقت فقلت يا رسول الله أوصي لأخواتي بالثلثين قال أحسن قلت الشطر قال أحسن ثم خرج وتركني ثم رجع فقال يا جابر إنك لا أراك ميتا من وجعك هذا وأن الله قد أنزل فبين لأخواتك فجعل لهن الثلثين قال جابر فنزلت هذه الآية { قل الله يفتيكم في الكلالة }

 

[-: 7471 :-] Cabir anlatıyor: Hastalandım ve yanımda yedi kızkardeşim vardı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) yanıma girip yüzüme su serpince kendime geldim. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e:

 

"Ya Resulallah! Malımın üçte ikisini kız kardeşlerime vasiyet edeyim mi?" deyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Doğrusunu yap" buyurdu. Ben: "Yarısını bırakayım mı?" dediğimde yine: "Doğrusunu yap" buyurdu ve beni bırakıp çıktı. Sonra tekrar gelip: "Ey Cabir! Senin bu rahatsızlığından dolayı öleceğini sanmıyorum. Yüce Allah bu konuda ayet indirdi ve kız kardeşlerine ne vereceğin belli oldu. Onlara malının üçte ikisini verdi" buyurdu. Cabir: "Bu konuda: «Senden fetva isterler. De ki: "Allah, babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hükmü şöyle açıklıyor. Eğer çocukları olmayan bir kimse ölür de onun bir kız kardeşi bulunursa bıraktığının yarısı onundur ... '''' (Nisa 176) ayeti nazil oldu.

 

Tuhfe: 2977

Daha önce 6291'de mükerrer olarak geçmişti.